Ay'ın Karanlık Yüzündekiler.

26 Şubat 2013 Salı

4 Kasım 2011

...Kalabalık.

Kalabalığın içine karışmış sesler.
Renkleri iç içe geçmiş çürük insan suratları.
Konuşmalar,kulağımdan girip beynimi kemiren küçük bir böcek sürüsü gibi. Elimde parmaklarımı yakmakta olan bir izmarit ve yarısı içilmiş biranın ağzında dağılan kırmızı rujun ıslak izi.
Küçük bir insan çemberinin ortasında durmaktayım öylece,bir şeyler anlatan dudakları izleyip ayna karşısında çalıştığım çirkin gülüşümle onları desteklemem gerekiyor bugün. Her gün olduğu gibi.
Acemice fönlediğim saçlarım, özensiz makyajım ve ayağımı sıkan topuklu botlar. Ne kadar eğretiyim kendime.Ne işim var burada? Neden böyle giyindim? Nasıl böyle olabildim? Kahretsin, ne dedi şimdi bu? Umarım soru sormamıştır, gül ve bitir. çabuk ol. çabuk öl.

Sanırım yağmur yağacak.

Kalabalığın içinde yalnız olmayı ne denli unutmuşum. Tüm olup bitene artan ilgisizliğim, yeni bir sigaranın ucunda sallanmakta. Konuşmalar artıyor, boğulmak üzere herhangi bir boşluğu tararken gözlerim, yaklaşan iki siyah bot. İki karanlık gölge parçası ve eller. Eller. Elleri büyüyor.
Çakmağın ince çıtırtısı, parlayan bir alev ve ışık dolan bir çift göz. tüm belleğimde büyüyen,yayılan,aynanın aksine dağılıp uzayan lekelenmiş gözler.
An, alev alıp çevreme dolanırken, insanlar kayboluyor,sesler koyu bir uğultu, karanlığın içinde hareket eden eller,gözler.
kalbime saplanan zaman. ellerime akan koyu kırmızı bir korku,bir aşk. bir..


Hiç yorum yok:

Ay Günlüğünden Alıntılar.


Geçmişten Gelenler.